|

Kitap İncelemesi | Büyülü Dağ

Thomas Mann 6 Haziran 1875’te Almanya’da dünyaya gelmiştir. 1893’te annesi ve kardeşi ile birlikte Münih’e taşınmıştır. Güney Alman Yangın Sigorta Bankası’nda gönüllü olarak stajyerliğini yaptıktan sonra 1895 ve 1896 yıllarında Teknik Üniversite’de okumuştur.

I. Dünya Savaşı sırasında Mann, Kaiser Wilhelm II’nin muhafazakarlığını destekledi ve liberalizme saldırdı. Ancak Von Deutscher Republik (1923), parlamento demokrasisinin yarı resmi bir sözcüsü olarak Mann, Alman entelektüellerini yeni Weimar Cumhuriyeti’ni desteklemeye çağırdı. Kasım 1922’de Die neue Rundschau’da ortaya çıkan 13 Ekim 1922’de Berlin’de Beethovensaal’da bir konferans verdi ve Novalis ve Walt Whitman’ın kapsamlı okumalarına dayanan Cumhuriyet’in ihtişamlı savunmasını geliştirdi. Bundan sonra siyasi görüşleri yavaş yavaş liberal sol ve demokratik ilkelere doğru kaymıştır.

1930’da Mann, Berlin’de “Namaza İtiraz Etmek” başlıklı bir kamuoyu açtı; burada Nasyonal Sosyalizmi şiddetle kınadı ve direnişi işçi sınıfı tarafından teşvik edildi. Bunu, Nazilere saldırdığı çok sayıda makale ve ders izledi. Aynı zamanda, sosyalist fikirler için artan bir sempati ifade etti. 1933’te Naziler iktidara geldiğinde Mann ve eşi İsviçre’de tatil geçiriyordu. Nazi politikalarının çarpıtılması nedeniyle oğlu Klaus ona dönmemesi tavsiyesinde bulundu. Ancak, Thomas Mann’ın kitapları, kardeşi Heinrich ve oğlu Klaus’un aksine, muhtemelen 1929’da edebiyatta Nobel ödüllü olduğu Mayıs 1933’te Hitler’in rejimi tarafından kitapları yakılanlar arasında değildi. Nihayet 1936’da Nazi Hükümeti Alman vatandaşlığını resmen iptal etti.

Savaş sırasında Mann, bir dizi anti-Nazi radyo-konuşması, Deutsche Hörer yaptı! (“Alman dinleyiciler!”). Onlar ABD’de kasete kaydedildi ve daha sonra BBC’nin Alman dinleyicilerine ulaşmayı umarak gönderdiği Büyük Britanya’ya gönderildi.

Thomas Mann’ın birçok yazınsal eseri bulunmaktadır. Bunlardan on yedi tanesi Türkçeye çevrilmiştir. En ünlü eserleri Buddenbrook Ailesi, Tristan, Büyülü Dağ ve Doktor Faustus’tur. 1924 yılında yayınladığı Büyülüğ Dağ kitabı ile 1929 Nobel Edebiyat Ödülüne lâyık görülmüştür.

Kitabın Konusu

Bir tersanede işe başlamak üzere olan Hans Castrop, Alplerdeki hasta kuzeni Joachim Ziemmsen’i ziyarete gider. Kuzeni ile birlikte üç hafta kalmayı planladığı Uluslararası Berghof Sanatoryumunda kendisinin de hasta olduğunu anlamasıyla ziyareti yedi yıla çıkar. Bu süre içerisinde birçok yeni kişi ile tanışan ve sıradışı olaylara tanık olan Hans Castrop yedi yıl boyunca yaşadığı anılarını okuyucuyla paylaşır.

Kimi zaman hastalanıp yataklardan çıkamayan Hans Castrop kimi zaman aşık olup yaşamına yeni anlamlar katacaktır. Edindiği arkadaşlar ile uzun muhabbetlere girecek olan Hans’ın sıradan gibi gözüken fakat sıradışı bir yaşam öyküsünü anlatan Büyülü Dağ’ı İris Kantemir’in eşsiz çevirisi ile okuyabilirsiniz.

Similar Posts

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir